A2 DOSYASI

27 Haziran 2012

Yöneticilik tecrübesi ve sert kalemi ile bu hafta Nedret Yıldız yine kafalarda soru işareti bırakan müthiş bir yazı hazırlamış. Teknik...

Yöneticilik tecrübesi ve sert kalemi ile bu hafta Nedret Yıldız yine kafalarda soru işareti bırakan müthiş bir yazı hazırlamış. Teknik direktör serhat güllerin ilk dönemlerde yaptıgı hatalara aba altından sopa gösterircesine Serhat Güller'in yeni sezonda A2 takımına da sahip çıkmasını ve onlarla da ilgilenmesi yönünde mesajını iletirken şuanda boşalan A2 takım antrenörlüğü için  eleştirilerini hem de yapılması gerekenleri anlatmış.

 

A2 çok önemseniyor.

Son yazdıklarımdan sonra aldığım eleştirilerden belli.

Hemen sevinmeyin!

Önemsenmesi öyle beklediğiniz anlamda değil.

Daha çok 'alta mı, üste mi bağlansın' üzerine.

Yani yine bir nevi nefis yarışı…

Hele eleştiriyi yaparken, bizi de görüş belirtmede yetersiz görmezler mi?

Tam bir komedi…

Ne var bu A2 'ye bu kadar sahiplenme ya da sahiplenmeme isteğine bir bakalım.

Adı üzerinde; A takımdan sonra gelen takım A2.

Profesyonelliğe aday liginden (PAF) nedense birden bu isme geçiş.

İşte bu geçişle aslında grup tartışmasız yerini belli etmiş oluyor.

Sadece adayların değil, profesyonellerinde oynayabileceği bir lig halini alıyor.

Nerden çıkıyor bu zorunluluk?

O da Futbol Endüstrisi gereklerinden.

İçerde çalışanlar bilir; profesyonel takımlarda dengeler çok önemlidir.

Oynamak, oynatmak.

Kadroya almak ya da almamak…

Yirmi beşle otuz arası A takım kadronuz vardır, o hafta kadroya 18 kişi alırsınız.

Çünkü o hafta diğerlerini yetersiz görürsünüz.

Peki diğerlerinin yeterliliği neye bağlı?

Sadece antrenman performansına mı?

Çalacak bir enstrümanınız yoksa evet maç yaptıramazsanız, diğerlerinin gelişimini ancak antrenman performanslarıyla ölçersiniz.

Hem de maç performansının çok daha önemli olduğunu bile bile.

Birde alttan gelen oyuncuları; gerçek maçlarda görebilmeyi buna eklerseniz,

Neymiş A2?

Çok önemli,

Demek ki A takımın arka bahçesi, parçalanamaz bir bütün.

Neden A2 ligi hafta sonu oynanmaz da hafta içi oynanır?

Yayıncı kuruluş için mi?

Yooo…

O zaman?

A takımın teknik kadrosu yanında olsun diye.

Kadroya giremeyen A takımı ve A takıma göz kırpan genç yetenekli oyuncuları kendileri izlesin diye.

Peki, izlediğini varsayalım.

Neye göre izleyecek? Hani kıstaslara göre?

Tabii ki A takıma oynattığı kendi sistemine göre.

O zaman ortaya şu çıkıyor; A ve A2 takımları aynı sisteme göre oynamalı.

Patronları da her zaman A takımın başındaki kadrodan olmalı.

Hal böyleyken; neden A takım hocalarının çoğu A2'yi istemez de alt yapı koordinatörleri iştahla ister?

Cevap mı? Gizli rant.

Hem maddi, hem de manevi.

A2'ler A takım teknik kadroları için angaryadır.

Onlar lige kitlenirler.

Varsa yoksa başarı ve ulaşılacak maddi karşılık buradan beklenir.

Kim A takım antrenmanından çıkarda A2 antrenmanına gitmek ister?

Ona ne alttan yetişecek oyunculardan.

O parayı verdirir, hazırları aldırır. Onlarla devam eder durur.

Ancak ceza vereceği oyuncu varsa, sanki orası sürgünmüş gibi A2'ye yollar.

Kendisi A'da işi bitince odasında oturur, TV seyreder.

Hâlbuki yolladığı sürgün yeri, sahip olduğu kulüp için çok kutsal ve önemli bir yerdir.

Gelelim A2'ye iştahla sahip çıkmak isteyen alt yapı yetkililerine.

Rant dedik ya, açalım biraz.

A2 ligi iyi bir vitrindir.

Bu vitrine çıkacak oyuncu sayısı da 1000'i geçmez.

Peki, bu kadar çok oyuncunun içinde şanslı olan 1000 kişi nasıl seçilir?

Yeteneklerine göre mi?

Olabilir.

Ama asıl kıstas o değildir.

Asıl kıstas; amca, dayıdır.

Eş dost ve son nokta menajerlerdir.

Menajerler elindeki genç oyuncuları vitrine koymak ister.

Koyacak ki gösterecek, sonra da para ettirecek.

Peki, bu konudaki ortakları kim olacak?

Altta, transferde tek yetkili olan alt yapı, ya da A2 teknik sorumluları.

Belki de kötü niyetli yöneticiler.

Sözün özü; artık ortalıkta ne dönüyorsa, A2'ne eğer sahip çıkmazsan,

A2 takımın birden menajerler takımı oluverir.

Yedirir, içirir, yatırırsın, onlara çalışırsın.

Senin alttaki samimi oyuncularında avcunu yalar. Aynı zamanda camianda…

A2 sendeyse, futbol çevresinde havan olur.

Havayla da her şey senin…

Gelelim yöneticiye;

Onlar neden bu durumu bildikleri halde göz yumarlar?

Çünkü onlarda başarıyı sezonluk arar.

O sezon oldu, oldu. Olmadı, sal gitsin.

Sezon gitmiş, paralar uçmuş umurlarında mı?

Aynı A takım hocası kafasıyla.

Alt yapı, A2 takımı liglerde adıyla olsun da,

Federasyonun isteği yerine gelsin de,

Patronu kim olursa olsun, ne halt işlerse işlesin,

Boş ver gitsin.

Şimdi hatırlatma;

A2 hocası gitti, yolu açık olsun.

Serhat hoca geldi hoş geldi.

Döndü dolaştı, döndük dolaştık birbirimizi bulduk.

Ne o, ne biz; baktı ki başkalarıyla olmuyor.

Hocam bak; al şu A2'yi de.

Oyuncu sayın otuz değil, elli olsun.

Bir senelik değil, on senelik ol.

A2'ye gidenden, gelenden senin haberin olsun.

Bildiğini, birikimini onlara da ver.

A2'yi sürgün yeri değil, ilim irfan yuvası yap.

Elin kuvvetlensin.

Siz yöneticiler;

Her sene harcadığınız kaynaklarla töhmet altına giriyorsunuz.

Ben buldum, ben harcadım diyemezsiniz.

Oturduğunuz yerden ben A2 derken gülüp geçemezsiniz.

Yapılanacaksanız, oradan yapılanın.

Oraları kurda kuşa bırakmayın.

Şimdi diyeceksiniz ki sen görevdeyken ne yaptın?

Çık kısa kaldığım süre içinde;

A2 oyuncuların gidiş gelişlerini transfer komitesine bağladık.

Aynı A takımda olduğu gibi sezon öncesinde, A2 kadrosunu tahtalara yazıp üzerinde çalıştık.

Transferlerini hep beraber yaptık.

A2 oyuncularının hepsine kulüp tarihinde ilk defa maaş bağlayarak kendilerini önemli hissetmelerini sağladık.

Yeme içmelerini A takımla beraber yaptık.

A2'yi A takım hocasının emrine verdik.

Kulüp tarihinde belki de ilk defa A2 antrenmanlarının bazılarına A takımı hocasını çıkarttık.

A2'nin tüm deplasman maçlarına, A takımı teknik kadrosundan bir hocanın gitmesini,

A2'de göz dolduran oyuncuların, A takımla antrenmanlara çıkmasını sağladık.

Antrenman programlarını hep beraber programladık.

Vs,vs.

Tabii o günkü A takım teknik heyeti ve başındaki hocanın isteğiyle.

Severim, sevmem, bu konuda hakkını da yiyemem.

Son söz;

A2, A takımının parçalanamaz önemli bir parçasıdır.

Suiistimale açık bu yapıya sahip çıkılmalıdır.

Çünkü kulübün geleceği A2'de saklıdır.


1698 kez okundu.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!

Yorum yazın

Yorum ekleyebilmek için üye girişi yapmanız gerekiyor
  • Yorumcuların Dikkatine...
  • İmlası çok bozuk,
  • Büyük harfle yazılan,
  • Habere değil yorumculara yönelik,
  • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
  • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
  • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen yorumlar
  • KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
  •  
  • Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.
0.047125816345215